Denizden ne çıksa yerim sözünden yola çıkarak biraz ahtapot’tan ve faydalarından bahsedelim istedik sizlere. Tabiki ilk lafını bile duyduğunda herkesin yemek istemeyecğei fakat merak sonucunda eninde sonunda herkesin denediği yiyeceklerden birisidir ahtapot. Vücut yapısı ve ana gövdesinden sarkan 8 adet kolunun ürkütü görüntüsü bizi onların uzaydan gelen yaratıklar olduğuna bile inandırır. Peki Ahtapot yenirmi yada yenilse bile baş kısmımı yoksa kollarımı yenir ve lezzetlidir. Ahtapot’un kolları ve en çok kollarının uç ve orta kısımları lezzetlidir. Diğer deniz ürünlerinden farklı olarak ahtapot pek çok hastalığa iyi gelir ve vücudun bağışıklı sistemini kuvvetlendirerek direncini yükseltir. Balık ve özellikle de ahtapot tüketen insanların mide, kolon, prostat, pankreas ve akciğer kanserine yakalanma riskleri çok düşüktür. Gene balıklardan farklı olarak ahtapot bronşlarımızın temizlenmesinde de etkili bir besindir. Bu nedenle birçok ülkede astım hastalığının tedavisinde aktif olarak kullanılıyor. Ayrıca belirli bir yaştan sonra küçülen beyin hücreleri dahil bütün hücreleri beslediği için Alzheimer’a da iyi geldiği de bilinmektedir. Doymuş yağ oranı düşük olan ahtapot, Bakır, Fosfor, Protein, Niasin, Çinko açısından iyi bir kaynaktır. Ayrıca B12 vitamini bakımından zengindir. Tek uyarımız kolestorol oranı çok yüksek olan ahtapotu kolestorol hastalarının tüketmemesi gerektiğidir.
No comments:
Post a Comment