Sucuk, salam ve sosisi kim sevmez. Özellikle çocukların fazlası ile rağbet gösterdiği bu ürünler hernekadar tadları ile ilgi çekici olsada içlerinde barındırdıklarını ve hangi maddelerden oluştuklarını bilindiğinde insanın pek hevesi kalmıyor. Bundan 10-15 yıl öncesinde özellikle salam ve sosis fiyatından dolayı her eve giremezdi ve şu anki meşhur olmasınıda tamamen bu ününe borçlu. Aslında çok kaliteli ürünler gibi görünsede salam ve sosisin içeriğinde iç yağları, sinirler ve sinirlerin etrafından tam olarak sıyrılamayan çürüksü et parçacıkları, kuyruk yağları, deriler, kıkırdaklar, eklem yerleri, iblikler, gagalar, paçalar ve malesef tam temizlenemeyen kıllar ve tüyler bu ürünlerin içine karıştırılır. Bu ürünler birbiri ile karıştırılarak formüle edilir ve bu ürünlere tadını daha da iyileştirmek için özellikle soğan, sarımsak, salça ve çeşitli baharatlar eklenir. Mikrop üremesinin engellenmesi ve içinde bulunan mikroplarında öldürülmesi için Nitrit, Nitrat, MSG gibi kanserojen ve sinir sistemini çökerten, obeziteye yol açan ve az da olsa bağımlılık yapan maddeler bu karışıma eklenir.
İşte bütün bunların sonucunda bayılarak yediğimiz salam ve sosisler karşımıza çıkar. Kalp hastalıklarının artması ve son yıllardaki kanser artışlarının büyük nedenlerinden birisi olarak uzmanlar sosis ve salam tarsi yiyeceklerden kaçınılmasını gerektiğini vurguluyor.
No comments:
Post a Comment