Millet olarak kibar ve anlayışlı davranışlarımız çoğu zaman suistimal edilebiliyor. Heleki konu banka soygunu ise sonrasında yaşanan pişmanlığı siz düşünün. İşte size bir örnek. Mersin de 2009 yılında bankaya giren bir müşteri normal bir şekilde işlem yaptırmak için sıra numarasını alır ve beklemeye başlar. Öğle tatiline girmeye hazırlanan bankanın 3 katına çıkan orada kendisine saklanacak bir yer bulan müşteri banka kapıları öğle yemeği için kapandığında herkesin yemekte olduğundan emin olduktan saklandığı yerden çıkar.
Daha öncedende o bankaya gelmiş ve işlem yaptırırken bütün katları gezerek planını yapmış olduğu düşünülen kişi yemek salonu haricindeki katları gezerek bütün vezneler ve harici kasalardaki paraları toplar. Ana kasaya ulaşma imkanı zaten bulunmayan zanlı rahatlıkla ceplerine sığdırabileceği bir rakan olan 20 bin TL yi alır ve daha sonra güvenliğin yanına giderek bankanın kapandığını bilmiyordum yanlışlıkla içeride kilitli kaldım diyerek kapıyı açtırır ve elini kolunu sallayarak dışarı çıkar. Daha sonradan ifadesi alınan ve görevini tam yağmadığı öne sürülen güvenlik görevlisi ise bir daha o görevi yapamamak üzere işinden olur.
Buna insaniyet ve yardımcı olma duygusumu yoksa saflıkmı denir bilinmez ama büyük ihtimal o güvenlik görevlisinin yerinde kim olursa olsun ellerinde para, torba vs. hiçbirşey göremediği bu kişinin gitmesine izin verirdi!
No comments:
Post a Comment