Wednesday, July 30, 2014

Komik İtiraflar

  • 450 TL'yi gözünü kırpmadan bir ayakkabıya veren de benim, işportada 3 tanesi 10 TL olan temizlik bezini 9 TL'ye almak için pazarlık eden de ben... Tutarsızlığın nirvanasından selamlar.
  • Yoğun gürültülü araç trafiği ve kaldırımlarda insan selinin arasında yaya olarak yürümenin en avantajlı ve keyifli yönü, ne kadar şiddetli osurursanız osurun o sesin hiçkimsenin kulağına çalınmadan, çıkan gaz kokusunu da geride bırakarak ve hiçbir şey olmamışçasına beyefendi yürüyüşünüzü bozmadan yolunuza devam etmenizdir...
  • Hamileliğim dolayısıyla midem aşırı bulanıyordu ve buzdolabının kokusuna tahammül edemiyordum. Beş ay boyunca dolap kapağını açmamak için yemek bile pişirmedim, hatta bazı günler aç kaldığım bile oldu. Sevgili kocamın şikayeti ise çürüyen meyveler üzerineydi. Yorumu da "Portakallar limon, limonlar kayısı, kayısılar üzüm oldu, at şunları." idi. Bulantılarım geçmeseydi kurşunu da altına çevirecektim; ama malum 40 hafta geldi geçti.
  • 2 dakikalığına masamda bıraktığım cep telefonumda "aaaşşkım2" ile gelen aramayı gören arkadaşlarım işyerinde deli gibi beni aramışlar. Sevgilimi telefona böyle kaydedebilecek kadar cesur olduğumdan tutun da kim olabileceğine varana dek konuşmuşlar. Uzunca bir süre "Durun sevgili arkadaşlarım, o benim kocamın iş hattı" demedim, diyemedim. Keyifle onları izledim...
  • Neden geldiğine anlam veremediğiniz trafik cezaları alıyorsanız bunun sorumlusu benim, itiraf ediyorum. Siz de beni yolda sıkıştırmayın, ben de plakanızı alıp polis tanıdığıma ceza kestirmeyeyim.
  • Israrla ve neredeyse zorla beni çok yakıştırdığı kız arkadaşı ile tanıştırmak isteyen ve bunun için atmadığı takla kalmayan arkadaşın telefonda bu arkadaşına benim hakkımdaki övgü dolu sözlerini okuyorum: "Kanka beni nasıl biliyorsan bu abimizi de öyle bil, iyi, mülayim, efendi, dürüst, Kemal Sunal gibi bir adam. Böyle bir adam Türkiye'ye yüz yılda bir gelir, bir daha da gelmez." Ne yapmaya çalıştı ben de anlamadım yemin ederim...

No comments:

Post a Comment