Nişanlımı üç haftadır yeni çıkan bilgisayar oyunuyla aldatıyorum. 12 gibi "Çok uykum var, beni uykusuz bırakıyorsun" diyerek telefonu kapattıktan sonra gece boyunca oyun oynuyorum. Erkek dediğin de arada bir aldatır derler değil mi ama?
Yakında kardeşi doğacak olan 5 yaşındaki yeğenime kıskanmasın diye soruyorum "Ahmet kardeşin gelirken sana hangi oyuncaktan getirsin?" diye. İki göz bilgisayar ekranına, bir el mouse üzerinde oyun oynarken cevap veriyor: "Annemin karnında oyuncakçı dükkanı mı var Allah Allah, nasıl getirsin bebek oyuncağı?"
Sabah 8.30'da işe gidip aksam 7.30'da çıktığımı gören herkes nasıl yorulduğumu düşünüp üzülüyor. Bense aksama kadar online oyun oynuyorum. Han zorunlu olarak kapanmasa daha da çalışacağım oysaki...
İnternetteki oyun sitelerinde 40 bin Lira kaybeden iş arkadaşımın kocasının savunması, "Parayı kadınlarla mı yeseydim yani?" oldu. Hemen affetti karısı ya, nazar değmesin.
Tatil günümde yarım saatliğine oturduğum oyun konsolunun başından "Kalk bakayım, bu oyunlar seni kurtarmayacak, biraz da çalış" diyerek beni kaldıran ergen bir yeğenim var.
Zamanında ders yaparım diye aldığım dizüstü bilgisayarda oyun oynuyorum, çok övdüler diye aldığım akıllı telefonumdan internete giriyorum, muhasebe işlerini yürütmek için aldığım masaüstü bilgisayardan televizyon izliyorum. Bu sistemde televizyonu hiçbir yere oturtamıyorum. Aaah bu teknoloji aahh...
No comments:
Post a Comment